Milli Eğitim Bakanlığı’nın FATİH Projesi kapsamında kısa sürede (4 yıl deniyor) çok sayıda (15 milyon rakamı telaffuz ediliyor) tablet alımı yapacağı biliniyor. Bu cihazları tedarik edenin dünyanın 2. büyük tablet üreticisi haline geleceği (eğer zaten 1. konumda değilse), MEB’in 2014 itibarı ile dünya tablet pazarının %10-15’ini oluşturacağı diğer veriler arasında. Bu denli büyük bir alımda, doğal olarak, yerli üretim ve yerli katkı kavramları da sık sık gündeme geliyor. Bu bağlamda kendisinden sıkça söz ettiren bileşenlerden biri de işletim sistemi. Cihaz başına 3-30 $’lık bir bedelden söz etsek ortaya 50-500 milyon $’lık bir meblağ çıkıyor, ki neresinden baksanız tek bir kalemde yapılacak bir alım/ödeme için hatırı sayılır bir miktar.
Sık sık sorulan bir soru şu: “Pardus tablette çalışır mı/çalışıyor mu? FATİH Projesi tabletlerinin işletim sistemlerini Pardus sağlayabilir mi?” Daha geçenlerde bu konuda bir değil iki yazı yazdım. Kısa yanıt “Evet”, uzun yanıtı ayrıntılandırayım burada da…
FATİH Projesi’nin tablet bilgisayarlarda kullanacağı işletim sistemi ve dolayısı ile uygulama ve içerik geliştirme çerçevesi için üç alternatif model var önümüzde:
TeknoSA modeli: Bu modelde FATİH Projesi konuyu yalnızca bir tedarik layı olarak algılıyor. Mevcut ve iş görür seçeneklerden teknik gerekleri sağlayanları eliyor, ve en düşük maliyeti ve/veya en yüksek hizmet kalitesini teklif eden firmadan temin yoluna gidiyor. Apple iPad/iOS ile, Samsung Android ile, Sony (büyük olasılıkla) Android ile, kimi yerli üreticiler yine Android ile, kimi küresel markalar (HP ve Nokia geliyor akla) Windows ile, yine kimi yerli üreticiler yine Windows ile dahil olacaklardır bu yarışa. Donanımların yerli katkı oranları, Türkiye’de montajı, aksesuarlarının Türkiye’de üretimi gibi konular rekabet ve pazarlık unsurları olarak ortaya atılacaktır. Ancak işletim sistemi ve üzerindeki çerçeve iOS ve Windows seçeneklerinde kesinlikle, Android seçeneklerinde de büyük olasılıkla kapalı kara kutular olarak sağlanacaktır. Her halükarda Türkiye’de üretilecek olan (çünkü yıllardır oluşmuş bir pazar, bir sektör var) uygulama ve içerik dışında yazılımda yerli katkımız olmayacaktır.
amazon modeli: Bu modelde işletim sistmei olarak Android seçilecektir. Ancak bir üreticinin çatallanmış sürümü yerine FATİH projesi için özelleştirilmiş bir sürüm kullanılacaktır. Bu özelleştirme esnasında maliyet düşürme (Google’ın belli Android versiyonları için sorunlu kıldığı referans donanım bileşenlerinden feragat etmek gibi), performans iyileştirme (FATİH Projesi kapsamında kurgulanan kullanım senaryosuna uygun olarak işletim sistemi bazında yapılabilecek müdahaleler gibi), merkezi yönetim kolaylığı (cihaz aktivasyonu ve kişiselleştirme konusunda getirilebilecek Google dışı kullanım senaryoları) gibi hedefler gözetilebilecektir. Ayrıca Android’in uygun bir sürümünden çatallama yaparak olabildiğince özgür yazılım alanında kalmak, bu sayede yerel ve küresel Android/özgür yazılım ekosisteminden alınacak desteği en üzt düzeye çıkarmak mümkün olabilecektir. Bu yolla fikri mülkiyet ve marka hakları ile ilgili mali yükümlülükler de alt düzeye indirilebilecektir. Amazon’un yeni duyurduğu Kindle Fire tam da bu şekilde ortaya çıkmış bir cihaz. Amazon, tablet dünyasına girerken Google’ın ya da Apple’ın kuralları ile değil de kendi kurallarıyla oynamak istemiş; mevcut kullanıcı alanı da ona bu esnekliği tanımış. FATİH Projesi’nin 15 milyonluk pazarı da bu özellikte bence ve Amazon yolu FATİH için çok cazip ve makul bir seçenek…
Garaj modeli: Hayır, bir çağrıtırma yok, bildiğimiz araba garajı… Hani Amerika’da icatlar hep garajlarda yapılır, büyük şirketlerin temelleri hep garajlarda atılır ya; işte o garaj… FATİH Projesi’nin 15 milyonluk pazarı iOS, Android ve Windows’tan farklı ve bunlara rakip yeni bir işletim sistemi, uygulama ve içerik geliştirme çerçevesi oluşturmak için doğru bir hacim olabilir. Pardus bu noktada doğal olarak ciddi bir aday. Teknoloji geliştirmesini kendimizin yapacağı, yol haritasını kendimizin belirleyeceği bir mobil işletim sistemi… Dünyada %10-15’lik bir payı garantiledikten sonra bu payı artırmak için diğer pazarlarda rekabete giren bir platform… Özellikle yükselen pazarlarda ve gelişmekte olan ülkelerdeki düşük maliyetli tablet ve mobil cihazlar pazarını doğru şekilde adresleyecek bir ürün… Hayal mi? Bence değil! Son derece mütevazı ve kısıtlı kaynaklarla Pardus’un teknik olarak katettiği mesafe malum. Doğru kaynaklarla bu noktadan sonra gidebileceği noktaları da biliyor ve ilgililere bildiriyoruz. Tablet işletim sistemi ve mobil platformlar pazarında benzer bir girişimi; bu kez istimini sonradan beklemeden, daha başında gerekli ve yeterli kaynak aktarımı ile harekete geçirmenin yaratacağı fırsatları dile getiriyoruz.
FATİH Projesi ve daha geniş bir bağlamda ulusal ekonomi açısından bu üç modelden hangisinin kısa, orta ve uzun vadede daha karlı olacağı, hangi modelin fizibilitesinin ne olduğu, mevcut ve devşirilebilecek insan kaynağının özellikle son iki model için yeterli bilgi birikimi ve işgücü sağlayıp sağlamayacağı, küresel pazarda rekabete girebilmek için gereksinim duyulacak diğer unsurlar ve bunların mevcudiyeti / edinilebilirliği gibi hayli karmaşık soruları bu yazıda ya da yalnızca benim birikimim ile yanıtlamak mümkün değil. Bu konuda ciddi çalışmaların hızla yapılması gerekiyor. Kişisel görüşüm FATİH Projesi için 2. ya da 3. modelin seçilmesi yönünde, gönlüm 3. modelden yana… Gerçekleşen seçimi önümüzdeki gün ve aylarda hep birlikte göreceğiz…
Not: “TeknoSA” tescilli bir marka olup yalnızca bir metafor olarak kullanılmıştır. “amazon” da tescilli bir marka olup somut örnek verecek şekilde kullanılmıştır. Yazıyı kaleme alanın bir garajı mevcut değildir 😉
Bir Cevap Yazın