hasta la vista… Pardus

2003 yılı sonbaharında (o zamanlar adı olmayan) Pardus projesi için TÜBİTAK UEKAE’ye katıldım ve 2004 yılı sonbaharında (o zamanlar Uludağ adıyla tanınan) Pardus projesine yönetici oldum.

4,5 yıla yakın zamanda 4 ana, 5 ara sürüm, pek çok seçki yayımladık. Onbinlerce, kimi arkadaşlara göre yüzbinlerce kullanıcıya Linux ve özgür yazılım kullanmanın yollarını açtık. Koca bir kurumsal kullanıcıyı baştan ayağa Parduslarla donattık. Pek çok kurumsal kullanıcı özgür lisansımız sayesinde kendi kendilerine ya da bizim haberimiz olmadan Pardus’a geçtiler, özgürleştiler. 40 civarında gence Pardus ekibinde profesyonel olarak çalışma, onun 3 katı civarında geliştiriciye proje ve ürün katkıda bulunma, 50’ye yakın öğrenciye projeye ve ürüne staj projeleri ile dahil olma imkanı sağladık. Sayıları hızla artan özgür yazılım ve bilişim firma ile iş ve çözüm ortağı ilişkisi kurduk, para kazanmalarına katkımız oldu, bunu yaparken özgür yazılım da yaygınlaştı güçlendi.

Bu gelişmelerde en büyük pay, her zaman söylediğim gibi ve şüphesiz, TÜBİTAK UEKAE’de görevli Pardus ekibinde oldu hep. Birinci nesil ekipten birbuçuk ve şimdi de ikinci nesle tüm arkadaşlarım fedakarca ve neredeyse fiziksel sınırlarını zorlayacak derecede çok çalıştılar. Özellikle sorumluluk ve yükümlülüklerimizin hızla arttığı, buna karşın ekip büyüklüğü ve kaynaklarının sabit kaldığı 2008 yılında en az çalışanımız dahi iki kişilik iş çıkardı. Onların hakkı ödenmez…

Ne yazık ki 2009 yılında da, özellikle küresel ekonomik kriz nedeniyle, kaynaklarımızın sabit tutulacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Bu da en az çalışanımızın üç kişilik iş çıkarması manasına geliyor. Durumu ekip arkadaşlarımla paylaştım geçtiğimiz günlerde. Aldığım yanıt pek iç açıcı değildi: Arkadaşlarımızın önemli bir kısmı bu şartlar altında projede kalmalarının mümkün olmayacağını bildirdiler. Hatta birkaç arkadaşımız, aramızda kalması koşulu ile, birlikte Pardus desteği veren bir şirket kurmaya karar verdiklerini söylediler. Tam olarak “bunca senedir biz geliştirdik, millet kullandı; biraz da başkaları geliştirsin, kaymağını biz yiyelim” dediler. Kendilerine başarılar dilemekten başka birşey gelmiyor elimden. Ama bu gidişle geliştirecek “başkaları”nı bulamayacağız.

Elde kalan çok az sayıda eleman ile ne yapılabilir diye baktık biraz, yeni geliştirici almayı falan düşündük. Ama oradan da pek birşey çıkmadı. Millet artık değil Pardus’ta çalışmayı, adını duymak dahi istemiyormuş. “Bedavaya yazılım mı olurmuş, pazarı batırdınız” dedi sektörün eskileri, yeni mezunlar da “krizde bile çalışılmaz, ben yazılım satıp para kazanmak istiyorum, kaynak kodu mu açılırmış” diye kızdılar. Sonuçta ekibe katılabilecek yeni kan da bulamadık.

Bu durumda kader arkadaşlarımız ile son bir toplantı yaparak projeyi kapatmaya ve herkesin kendi başının çaresine bakmasına karar verdik. Arkadaşlarım ya enstitü içinde diğer projelere geçmeye karar verdi, ya da iş bulabilenleri (Pardus projesinde çalışmanın iyi bir referans olmadığını da öğrendik bu şekilde) özel sektöre transfer oldular.

Projenin kodları ortalıkta, GNU GPL ile isteyen alıp kullanır. Pardus markası da TÜBİTAK’ın, nasıl kullanılabileceğini oradan öğrenirsiniz. Zaten olacağı buydu, devlet desteği ile işletim sistemi, Linux dağıtımı geliştirmek olmayacak duaydı. Bireysel ve kurumsal kullanıcılarımızdan özür diliyoruz, ama onların da baştan bu işin olmayacağını düşünmeleri gerekirdi. Bize güvenerek mi girdiniz bu işe, hiç akıl alıyor mu?

Ben mi? Ben de bu yaştan sonra yeniden iş aramaya başladım. Neyse ki kısa zamanda bir teklif aldım. Sahipli yazılım felan yapıyor, özgür yazılım proje ve şirketlerini dava ediyor ya da dava etmekle korkutuyor, ürünleri de zaman zaman kullanıcı tarafından beğenilmiyor, ama olsun. Neticede geçim dünyası… Neme lazım çok iyi para veriyorlar. Hem zaten yıllardır ben de gizli gizli onların ürünlerini kullanırdım evde, Pardus’la cebelleşmektense.

Bugün, yani Bir Nisan itibarı ile, bendeniz de bu büyük, çok büyük şirketin Seattle’daki merkezinde çalışmaya başlıyorum. Siz bu mesajı okurken, yani Bir Nisan günü, ben Atlantik üzerinde uçuyor olacağım.

Daha da gelirsem… Benim için Pardus bitmiştir!

“hasta la vista… Pardus” için 4 cevap

  1. Hocam biz bıktık siz bıkmadınız ya. 🙂 Seneye daha farklı bir şey bekliyoruz, lütfen.

    Beğen

  2. Evet gayet ciddiyetle yazılmış ama 1 Nisan şakası olduğu apaçık ortada:D İlahi Erkan Tekman 🙂

    Beğen

  3. Ha ha! Erkan Tekmancığım, en azından benim gibi saftirik biri takip ediyor blogunu. Gözlerim pörtleyerek okudum. Yarısına kadar inandım, hayırlı olsun 🙂

    Beğen

  4. 🙂 🙂 : ) ben yeni özgür oldum sayılır. sizin gibi mübarek bi şahsıda bu süreçte yeni tanıdım. yazyı okurken 1 nisan olabilitesini hiç ama hiç düşünmemiştim. 🙂 ha bu arada ne kadar arkadaşım varsa hepsini linux kullanmaya teşvik ediyorum. Rabbim tüm işlerinizde yardımcınız olsun.

    Beğen

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

%d blogcu bunu beğendi: