Özgürlük İçin’de haber edildiği üzere, geçtiğimiz Perşembe günü Ankara’da, Türkiye Bilişim Derneği tarafından düzenlenen Bilişim ’08 Ulusal Bilişim Kurultayı’ndaydım. Kurultay’da “Açık Kaynak ve Dokümanlar, Türkiye için bir Gelecek mi?” oturumunda hem konuşmacı ve hem de sonrasında oturum başkanı olarak yer aldım.
Konuşmam Pardus’un 2003’ten bu yana geçmişi, mevcut durumu ve önümüzdeki üç yıl için planları üzerine genel bir Pardus’un Durumu (Amerikalıların deyimi ile State of Pardus) sunumu idi.
Pardus projesinin 2003 Eylül ayından bu yana hangi aşamalardan geçtiğini bilebildiğim ve dilimin döndüğü kadarı ile anlattım izleyenlere. Burada temel amaç kısıtlı kaynaklar ve fakat son derece değerli bir ekiple ortaya koyulan mucizevi ilerlemeyi vurgulamaktan çok, önümüzdeki dönemde benzer mucizelere bel bağlamak yerine artık işe gerekli kaynağı ayırma gereğine dikkat çekmekti. Özellikle Pardus’un gerçekten rekabetçi bir işletim sistemi olması isteniyorsa…
Belki sunumun en vurucu kısımlarından birisi ohloh.net sitesinden alınan veriler ile Pardus projesinin genel ölçeğini ve verimliliğini irdelediğim yansılardı. Satır sayısı üzerinden yapılan hesapla Pardus’taki orijinal katma değerin 600 küsur kişi-yıllık bir emeğe karşılık geldiğini, bunun da parasal değerinin 33 milyon ABD doları üzerinde olduğunu biliyor muydunuz? Oysa dağıtım geliştirme dışında pek çok işin de yapıldığı projemizin 2003 Eylül-2008 sonu aralığını kapsayan toplam harcaması (makul bir kur ile) 3 milyon ABD doları civarında, toplam harcanan işgücü de 630 kişi-ay. Yani Pardus projesi standart geliştirme metriklerine göre 10 küsur kat daha verimli. Yaşasın özgür yazılım… Bu konuda ileride yine yazacağım.
Ardından kısaca önümüzdeki üç yıl için planlarımızı aktardım. Ben 2009-2011 arasına “Pardus’un 2. üç yılı” diyorum. 2004-2008 arası da Pardus’un 1. üç yılı oluyor. Şimdi “2004’ten 2008’e dört yıl var” diyeceksiniz, haklısınız. 2008 yılında gerçekleşmesi gereken ve hatta şart olan kimi gelişmeler bir yıl gecikince ilk üç yıl da biraz zamlı oldu, kusura bakmayacaksınız. Neyse ki bu aksilik Pardus’un gidişatını fazla etkilemedi, 2008 gibi son derece sağlam bir ürün çıkardık ortaya.
Gelecek planları sonrasında günümüze geri döndük ve ilk konuğumuzu çağırdık, Milli Savunma Bakanlığı projesinin önemli şahsiyetlerinden Binbaşı Savaş Cengiz’i. Savaş Binbaşı MSB’deki karar sürecini, Pardus ile elde ettikleri yararları ve genel izlenimlerini anlattı. Mutlu bir kurumsal kullanıcıyı dinlemek insana her zaman keyif veriyor…
Sıra üç önemli duyuruya gelmişti: Pardus Göç Ortakları, Pardus Donanım Ortakları ve Pardus Eğitim Merkezleri ile ilgili duyurulara. İlk duyurumuzda bizlere ilk Pardus Göç Ortakları olan Portakal Teknoloji’den Bora Güngören ve Uygun Teknoloji’den Hakan Uygun eşlik ettiler. İlk Pardus Donanım Ortağı escort Bilgisayar etkinliğe katılamamıştı. Ve Pardus Eğitim Merkezi olmak üzere sözleşme imzaladığımız bir iş ortağımız halen mevcut değil. Her üç program da Pardus’un özellikle kurumsal ve KOBİ pazarına nasıl ciddiyetle yaklaştığını ve Pardus’un 2. üç yılının ne gibi yenilik ve değişikliklere gebe olduğunu göstermeye yetiyor kanımca.
Kurultay’da bulunduğum sırada pek çok arkadaşın yanı sıra Pardus Göç Ortağı ya da Pardus Eğitim Merkezi olmak isteyen kimi firma temsilcileri, Pardus’a ve özgür yazılıma göç etmeyi düşünen kimi kamu kurumlarının yetkilileri ve gözleri parlayan genç Pardus gönüllüleri (geleceğin Pardus geliştiricileri) ile tanışma olanağı buldum. Hayli yorucu bir 24 saati son derece mutlu ve geleceğe umutla bakar bir şekilde kapattım.
Ankara’dayken ve sonrasında sunumun bir kopyasını isteyenler ve Bilişim ’08’e katılamayanlar için sunumumu buradan sizlerle paylaşmak istedim.
Pardus’un 2. üç yılına hoş geldiniz… Artık değişim başlıyor, hepimiz kendimizi hazırlayalım!
Bir Cevap Yazın