Türkiye Bilişim Derneği‘nin Bilişim Dergisi‘ne Mart sayısı için yazdığım Özgürlük İçin… köşesi huzurlarınızda:
Özgür Yazılım Neden Satıyor?
Geçen yazımızda özgür yazılım şirketleri arasında başarı hikayesi olarak adını geçirdiğimiz MySQL’in Sun Microsystems tarafından, hem de 1 milyar ABD Doları’na satın alınması pek çok gözün, bir kez daha, özgür yazılım tarafına çevrilmesine neden oldu. Ardından da QT uygulama çerçevesinin geliştiricisi Trolltech’in Nokia’ya 150 küsur milyon ABD Dolar’ına satılması… Koca koca şirketler neden minik (kendi boylarına ve kimi endüstri ölçütlerine göre) özgür yazılım şirketlerini satın alıyorlar? Hem de bu minik şirketlerin yıllık gelirlerinin 10-20-50 katı paralar ödeyerek. Yanıt basit: Özgür yazılım satıyor! Geçen yıl 50 milyon ABD Doları kazanan MySQL’in bu yıl 70 milyon ABD Doları’nı rahatça geçmesi bekleniyor: Yılda %40 büyüme, hem de yıllardır bu şekilde sürdürülebilen bir büyüme. İşte bu yazımızın temel sorusu: İnsanlar, daha önemlisi kurumlar, neden özgür yazılım ürünleri satın alıyorlar?
Özgür yazılım ürünleri, adı üzerinde, yazılım ürünleri. Yani, kullanıcı, bir yazılım ürününden beklediklerini bekliyor özgür yazılım ürünlerinden de. Bu beklentileri üç eksende toplayabiliriz: İşlevsellik, güvenlik ve maliyet. Hayal ve ümit edilen, kullanıcı tarafından arzu edilen tüm işlevleri yerine getirirken hiçbir güvenlik sorunu yaratmayan, buna karşın makul bir fiyatı olan yazılım ürünleri. Doğal olarak bu mümkün değil, hatta bir eksende ilerledikçe diğer eksenlerde geriliyorsunuz genelde. İşlevselliği artırmaya çalıştıkça hem güvenlik sıkıntıları yaşamaya başlıyorsunuz, hem de fiyat yükseliyor. Sistem çok güvenli olsun deyince hem işlevleri kırpmanız gerekiyor, hem de maliyet artıyor. Ucuza mal olsun dediğinizde ne iş görüyor, ne de güvenli oluyor…
Özgür yazılımın temel iddiası, özgür yazılım ürünlerinin her üç eksende sahipli yazılıma göre daha avantajlı olabileceği yönünde. Yani daha ucuza, daha işlevsel ve daha güvenli kod üretmek ve bu kodu yaşatmak mümkün. Böyle olursa, doğal olarak, kullanıcılar da seçimlerini özgür yazılım ürünlerinden yana kullanırlar, herkes özgür yazılım satın alır, özgür yazılım şirketlerinin gelirleri artar ve bu şirketlerin de piyasa değerleri yükselmeye başlar. Ve öngörüsü kuvvetli büyük şirketler, eğer kültürel açıdan da bir sorun yaratmazsa ufak özgür yazılım şirketlerini satın almaya başlarlar; geleceğe hazırlık…
Peki, özgür yazılım neden satıyor? Özgür yazılım ürünlerinin edinme maliyeti 0, yazıyla “sıfır”. GPL ve çoğu özgür lisans bunu sağlıyor. Sırf bu açıdan bakınca özgür yazılımın çok ciddi bir avantajı varmış gibi duruyor, ama özgür yazılım şirketlerinin de para kazanması imkansız hale geliyor. Oysa, bir yazılım ürününün gerçek maliyetini ölçmek için farklı bir ölçü var: TCO = Total Cost of Ownership, yani toplam sahip olma maliyeti. Bedavaya edindiğiniz yazılımı sisteminize adapte etmek, bakımını ve güncellemesini yapmak, kullanıcılarınızı eğitmek ve diğer işler için harcamanız gereken parayı, sistemin çalışmamasından doğacak işgücü kaybını, vb. baştan hesaba katmanız gerekiyor. Tabii aynı masraflar lisans ücretini ödeyerek aldığınız sahipli yazılımlar için de söz konusu. Artık oyun bir TCO karşılaştırması haline geliyor.
Ama unutmamalı ki GPL’in ve diğer özgür lisansların sağladığı yalnızca bedelsiz dağıtım değil. Özellikle kaynak koduna erişme son derece önemli bir unsur. Sahipli yazılım üreticileri ve taraftarları çoğu zaman bu özelliği “son kullanıcı ya da kurumsal kullanıcı kaynak kodunu ellemiyor ki hiç” diyerek değersiz göstermeye çalışırlar. Oysa kaynak kodunun açık olması, bilginin özgürce el değiştirmesi, fikri mülkiyetin paylaşımı bir yandan özgür yazılım ürünlerinin işlevsellik ve güvenlik eksenlerindeki üstün performansının temel nedeni olurken, diğer yandan da bedelsiz dağıtım modelinin sürdürülebilirliğini sağlıyor. Yani işin kaynağında kaynak kodu var!
Ötesi, özellikle son yıllarda daha fazla dillenmeye başlayan yeni bir kısaltma var: TIO – Total Innovation Opportunity, yani toplam inovasyon fırsatı. Pek çok kişi kaynak kodunun açık olmasının inovasyonu artırıcı bir etkisi olduğunu, özgür yazılım kullanan firmaların -kaynak koduna müdahale etsinler ya da etmesinler- bilişimde ve bilişme bağlı operasyonlarında inovasyon yaratarak rekabet avantajı elde etmelerinin daha kolay olacağını, hikayenin basit TCO hesabından çok daha derine indiğini savlıyorlar. Artık yazılım alımlarında TCO, ve daha önemlisi TIO karşılaştırması da yapmanın zamanı geldi mi dersiniz?
Bir Cevap Yazın