Geçen haftanın ikinci yarısı Pardus ekibi olarak Ankara’da, 5. Linux Şenliği‘ndeydik. Gerek Pardus Dünyası ve gerekse Gezegen Linux‘ta Şenlik’i değerlendiren arkadaşlar oldu bol miktarda.
Evet, Pardus ekibi olarak iki ödül aldık: En Başarılı Özgür Yazılım Projesi : Pardus ve En İyi Özgür Yazılım : PiSi. İki yıl önceki şenlikte de bir ödül almıştık: Yılın Özgür Yazılım Projesi: Uludağ. Bunun üzerine web günlüğümde bir yazı yayınlamış ve şunları söylemiştim:
Ama aynı zamanda düşündük de! Çünkü Uludağ her ne kadar sıkı bir proje de olsa şu anda -özellikle dışarıdan bakınca- hayli bulanık bir görüntü veriyor. Henüz bir prototip ya da ekran görüntüsü çıkarabilmiş değil ortaya. İlan ettiği takvime uyup uyamayacağı belli değil. Ekibini yeterli büyüklüğe çıkarıp çıkaramayacağı, çıkardığında etkin bir şekilde hedefe yönlendirip yönlendiremeyeceği henüz belli değil. Kısacası, Uludağ henüz emekleme aşamasında.
Uludağ adını bırakıp Pardus olduk epey zamandır, ama tek değişiklik bu değil. Arada biri Çalışan CD, biri tam sürüm iki Pardus çıkardık. Binlerce kişi Pardus kullanmaya başladı. İş geliştirme ve tanıtım için ciddi çalışmalar yaptık. 1.1 sürümü ve Sunucu için sıkı bir şekilde çalışıyoruz. İki sene daha geçsin bakalım, taşlar nerede nasıl yerlerine oturacak…
Şenlik, pek çok kişinin değindiği gibi, tenhaydı geçen yıllara göre. Aslında bence Şenlik, şenlik de değildi. Bir ucu Haklayıcılar Günü’ne (Hackers’ Day) uzanan, buna rağmen diğer ucunda hala “Linux Nedir? Yenir mi?” semineri verilen, içine bir de Dernek Genel Kurulu sıkıştırılan bir toplaşmaydı. Yeterince insanı Linux ve özgür yazılım ile tanıştırabildiğimizi sanmıyorum. Öte yandan panellerde neredeyse etkileşim hiç yoktu, askerlik anıları anlattık, ne dişe dokunur bir bilgi paylaşımı, ne bir vizyon çizme… Bir vakıftan bahsedildi kulislerde, LKD’nin ciddi şekilde kontrolünde olacak gibi duruyor, FSF Türkiye gibi duruyor; ama oturumlarda lafı geçmedi, konuşulmadı, tartışılmadı. Şüphe ve çekincelerim var… Genel Kurul’da Yönetim ve Denetleme Kurulları’na aday olabilecek üye bulmak sorun oldu. Ben dahil pek çok Pardus ekibi elemanına da teklif yapıldı, ama hemen hepimiz reddettik. “Koraaay Lökerrrrr” kabul etmek gafletinde bulundu ve neredeyse YK’ya giriyordu; iki yıl içerisinde kurula gireceği garanti bence…
Gerek açılış oturumunda, gerekse “Kamuda Linux” panelinde yaptığım konuşmalarda sektör aktörlerini hazırlıklı olmaya, göç danışmanlığı, eğitim, destek, yazılım geliştirme vb. alanlarda faaliyet göstermeye, bu konularda Pardus ile iş birliğinde bulunmaya çağırdım. Bir ikisi hariç kimse gelip “Birlikte neler yapabiliriz?” demedi. Zaten sektörden fazla kimse yoktu. Kamu çalışanı olarak Anadolu’nun dört bir yanından gelen genç mühendisler vardı, çözüm ve çare peşindeydiler. Bana şirket ismi sordular, “Birlikte arayalım” dedim. Dicle Üniversitesi’nden dört genç açılış sonrasında “Göç danışmanlığı konusunda nasıl sertifika alabiliriz” diye sordular, gençliğe ve Anadolu’ya inancım tazelendi…
Bugün de HP’nin Linux Roadshow‘u varmış. Haberim olduğunda toplantı programım dolmuştu çoktan. Enteresan, HP’ci arkadaşlar Pardus’un bu etkinlikte bulunmasına gerek duymamışlar demek. Onu bırakın bir davet e-postası dahi gelmedi, diğer kaynaklardan haber aldım. Oysa önemli iş ortaklarımızdan birisi olmasını beklerdim HP’nin. Bir unutkanlık olsa gerek…
Bugün başta sevgili Barış Metin’in yardımı ile sistemimi Pardus 1.1 Alpha’ya oldukça yakın bir hale getirdim. Ufak tefek problemler var, ama kolay halledilecekler gibi duruyor.
Bir Cevap Yazın