Başbakanımıza e-imza sertifikası (=akıllı kart) verilmesi münasebeti ile Ankara’dayım. Bu vesile ile ve biraz da katakulliye getirerek Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) toplantısına “gözlemci eleman” olarak katılmış dahi bulundum.
Önce e-imza ile ilgili kısımlar: Başbakan dosyasını açıp kartını inceledi, sanırım (ya da umarım) TC Kimlik No’sunu kontrol etti. Sonra “elektronik imza” başlıklı kitapçığımızı incelemeye başladı. Hatta bir ara toplantının geri kalanını unutup kitapçığa daldı. Kartı cebine mi attı (ki tercih ederim), yoksa dosyaya mı yerleştirdi göremedim. Ama dosyayı gayet düzgün bir şekilde toparlayıp diğer evrakları ile birlikte kişisel korumasına verdi toplantının sonunda. Artık Başbakanımızın elektronik imzası var…
Gelelim BTYK toplantısına: 1999 yılında o zaman ULAKBİM‘deki görevim nedeniyle bir BTYK’ya (bu sefer mevzuata uygun olarak 😉 katılmıştım. Son derece düz, soğuk ve anlamsız bir toplantı olarak kalmış aklımda. Bu kez hayli eğlenceli ve çekiciydi. Önce Başbakanımız bir konuşma yaptı ve Ar-Ge’nin önemine ve hükümetin bu önemi kavradığına değgin mesajlar verdi. Sonra TÜBİTAK Başkanı Nüket Yetiş bir önceki BTYK toplantısından (Mart 2005) bu yana gerçekleşen gelişmeleri özetledi. Başbakan başta olmak üzere tüm protokol dikkatle izledi sunuşu. Sonrasında Başbakanımız genel bir tartışma açtı, soru ve yorumları aldı. Bu bölüme son derece medeni ve demokratik bir ortam hakimdi. Öyle ki CHP temsilcisi Osman Coşkunoğlu’nun soruları hemen hemen tam ve anında yanıtlandı, Meclis’te yöneltse haftalar bekler yanıtını almak için. En sonda da karar tasarıları yansıtıldı ekrana, gelen yorum ve öneriler çerçevesinde bizzat Başbakan dikte etti yapılacak değişiklikleri.
Saat 10:00’da başlayan toplantı saat 12:30’a kadar sürdü. Sonrasında da yemeğe geçti katılımcılar, ben öğleden sonra toplantıma yetişmek için kaçmak zorunda kaldım. Ama herhalde en azından yarım saat daha kaldı Başbakanımız. Bilim ve teknoloji için üç saat, hiç fena değil. Daha birkaç gün önce uzay teknolojileri ve nanoteknoloji konularında brifing aldığını ve benzer zamanını ayırdığını düşünürsek. Ciddiyet diğer yandan toplantıya katılan Bakanlar Kurulu üyelerinden de belli oluyordu. Yanlış saymadıysam 12 Bakan (hemen hemen Bakanlar Kurulu’nun yarısı) katıldı toplantıya ve her biri de sonuna kadar kaldılar. Beş Bakanımız da söz alarak açıklamalarda bulundular ya da sorular yönelttiler.
Kısası, gösteriş ya da yasak savma için değil ciddiyet ve samimiyetle toplanmış bir yürütme erki gördüm bu sabah. Bilim ve teknoloji, Ar-Ge gibi geleceğimizle son derece ilintili konulara hükümetin bu derece önem vermesinden, ne diyeyim, mutluluk duydum. Tüm politik mülahazalardan ayrı olarak bu gözlemimi ve hissiyatımı sizlerle paylaşmak istedim, bence önemli bir nokta…
Bir Cevap Yazın